Bir fincan kahveydi masamda kalan
üzerinde tüten duman, present perfect bi terk edilişin şahidi.
çok tanıdık bir resmin, iyi kopya edilmiş ikinci yalanı gibi kalakaldı gözlerim
senden artakalanları görmek istemediğindendir belki,
bakamıyor aynalara.
ya o yok sayıyor suretleri, sayılmıyor ya da.

sinir bozucu bir ritim tıkıyor kulaklarımı
dudaklarımı yiyorum
okkalı bi tokat patlatıyorum kafama
bu ritimden de, senden de kurtulamıyorum.

sakin bir gülüş bıraksaydın en azından,
ruhum hafifleseydi.
giderek çoğalıyor içimdeki bu,
içimdeki bu,
işte bu..

ağır ağıır aağğırrlaşşşşıyorruuummmmmmm...

2 yorum:

kâzım dedi ki...

kenarında, incili dantel oldun yastığıma,
lakin;
kokun nerede..

Adsız dedi ki...

uzandığında dokunabileceğin yerde...