küçük şehrin büyük meçhulleri


adım adım eksiliyor isimler. kalabalık ayaklar arasında tek başına bir parmak.
ışıkların, asfaltın, tellerin ve duvarların arasında dümdüz bakışlar.
hangi yola çıkmak istese, nefesler kesiyor nefesini.
meltem desen değil, poyraz, lodos... esintilere izin vermeyen bir ıslık sanki.

gitgide, aslında gidegele büyüyen tek kalmışlıklar,
öyle alelâde boş duruşlar.
bekleyişler.
sadeleştirilmiş bir ten, soyutlanmış nemli dokunuşlardan.
gölgeleri kalmış tırnakların.
saklanmak desen değil, ıslanmak, savrulmak,
rüzgar...

Hiç yorum yok: